bilim osmanli osmanli-imparatorlugu bilim-ve-teknoloji dogan-kuban hbt-dergi
Tarihini sadece reklam olarak okuyan toplum - Bilim Kültür : HBT Sayı 123-3 Ağustos 2018 : DOĞAN KUBAN
Toplumun milyonluk kentlere doluşan cahilleri tarih bilmedikleri için, 700 yıllık bir imparatorluğun yok oluşunun toplumsal ve kültürel boyutlarını da anlamalarına olanak yok.

Sevgili okurlar, Avrasya tarihine Türk adı altında, kendi dili ile girmiş ve ilk yazılı toplumların da bildiği Türklerin tarihi, İ.S. 6. yüzyılda ortaya çıkıyor. Bunlardan daha eski bir bilgi, Çin'in Wei dediği kuzey Çin sülalesinin, kuzeydeki gruplarının, Topa Türklerinin Çinlileşmiş tarihi ile örtüşmesidir. Aynı döneme ilişkin bir bilgide, Hunların Fransa'ya kadar yaptıkları akınların ilginç tarihinde, akınları yapanlarin çoğunluk Hun (Hyung-nu) olmalarına karşın, Attila'nın Türk olması olasılığıdır.

Bu referans ne yaman olduğumuzla övünmek için değil, İ.Ö. 5. yüzyılda, İslam'dan çok daha önce, Türklerin adlanı ve dilleriyle dünya tarihine katılmış olmalarıdır. Avrasya Bozkırı, Cengiz Han'ın fetihlerine kadar Türk göçerlerin varlığını kanıtlayan, 17 Türk devleti görmüştür.

Türk göçerinin tarihte daha önemli bir konuma gelmesi Osmanlı devletinin 1300'de kurulması ve 1453'de Roma-Bizans Imparatorluğunun Doğu Roma başkentini ele geçirmesi ile başlar.

Yükseliş ve çöküş
1453'ten sonra Doğu ve Güney Akdeniz kıyıları ile birlikte yıkılan Roma İmparatorluğunun Balkanlardaki bo- şalan topraklanını Osmanlılar ele geçirmiş ve Hıristiyan Avrupa'nın 17. yüzyıla kadar en büyük düşmanı olmuş- tur. Fakat Balkanların ve Macaristan'ın güneyinin fethin- den sonra savaşın adı cihat olmaktan çıkmış, fetihler so- na ermiş, ve fetihlerin yerini, yenilgiler almaya başlamış ve Osmanlılar 18-19. yüzyıllarda Napolyon'un ele geçirdiği Kahire'den Rusların heykel diktikleri Bakırköy'e kadar her taraftan sarıldıklarını görmüşler ve son iğneyi de Balkan Savaşı'nda Bulgarlar Çatalca'da batırmışlardır.

Çanakkale Zaferi, İstanbul'un işgalinden önce ufak bir nefes almadır. Arkasından Yunanlılanın İzmir'e çıkması, İtalyan, Fransız, İngiliz ve Rus işgalleri, Türkleri Ana- dolu'dan atmak ve ülkeyi Avrupalılar arasında bölüşmek amacını taşıyordu. Yunanlılar Anadolu'ya turistik gezi yapmaya değil, Bizans'ı tekrardan kurmaya gelmişlerdi.

Toplumun milyonluk kentlere doluşan cahilleri ne Bi- zans'ı biliyor ne de Yunan ideolojisi hakkında bir fikirleri var. Zaten "Ideoloji" sözcüğünü de bilmiyorlar. Hiç ta- rih bilmedikleri için, 700 yıllık bir imparatorluğun yok olu- şunun toplumsal ve kültürel boyutlanını da anlamalarına olanak yok. Kurtuluş savaşında ölmüş dedelerinin yaşa- dığı günler ve ülke hakkında da hiç bir fikirleri yok. Belki gökdeleni de köy camisinin minaresi gibi algılayarak sahip çıkıyorlar.

Kayı boyu Türkmen aşireti

Sevgili okurlar,
Ertuğrul'un kurduğu Beylik, Anadolu'yu işgal ederek her köşesinde kısa ömürlü bir küçük beylik kuran aşiret- ler gibi, Kayı boyundan çıkan bir Türkmen aşireti idi. Bir
bakıma onların sonuncusu sayılabilir. Konya Sel- çuklularının İznik ile Eskişehir yöresinde yerleşen aşiret, Ertuğrul Bey'in oğlu Osman Bey döneminde yayılmaya başladı. Orhan Bey döneminde Marmara kıyılarında, Birinci Murat ile Yıldırım arasında Balkanlarda, Anadolu Hisan inşaatı ile Boğaziçi'nde, Timur'la Ankara savaşında, İkinci Murat'ın fetihlerinden sonra Fatih'le İstanbul'daydı. İstanbul'un Fethi, göçer Türk'ün tari- hinde çok güçlü bir statü değişikliğidir. Constantinopolis'in bir Türkmen Beyliği tarafından ele geçirilmesi devletin statüsünü İmparatorluğa yükseltti.

İlkel canavar
Osmanlı imparatorluğu dili ve inancı farklı olan Hristiyanlar, Balkan slavlan, Macarlar, Kürtler, Araplar ve Ya- hudileri içeren kozmopolit bir devlettir. Sultanın haremi genelde esir düşmüş Hristiyan kızlardan oluşur. Sultanın eşi olmaz. Fakat bir erkek çocuk doğuran cariye, Sultan olur. Osmanlı İmparatorluğunun haremi sadece erkek evlat üretmek için kurulu bir etnik kargaşadır. Osmanli sultanları devlet büyüdüğü zaman, her yolla ellerine geçen güzel Hristiyan kızlarından bir tür eş kümesi oluşturmuşlar, esir kızları Müslüman yapmışlar, adlanını değiştirmişler, çocuk yapanlar sultan olmuş, fakat eşleri olan sultanlar ölünce, harem halkı yeni sultanın isteklerine göre yeniden oluşmuştur.

Üçüncü Murat'ın hareminde 200 kadın vardı.
Oğlu 3. Mehmet'e 40 kardeş bırakmış, 29 yaşında tahta çıkan yeni sultan en büyüğü 13 yaşında olan 18 kardeşini saraya geldiği gece öldürtmüştü. Kız kardeşlerini haremden uzaklaştırmış, hamile cariyeleri ise Marmara'ya attırmıştı.

Yazının devamını okumak için abonelik işlemlerinizi buradan yapabilirsiniz.
https://abonelik.herkesebilimteknoloji.com/